Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/468 Esas 2021/2523 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/468 Esas 2021/2523 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/468
Karar No : 2021/2523
Karar Tarihi : 10/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/468 Esas 2021/2523 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/468 E.  ,  2021/2523 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm hakkında davalı ... vekilinin başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf talebinin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı ... Elektronik Film ve Müzik Pazarlama Sanat Gösteri Sanati ve Tic. Ltd. Şti’nden alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi sebebi ile davalı borçlu aleyhine Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/64800 dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun borcunu ödememek gayesi ile adına kayıtlı gayrımenkulünü mal kaçırma gayesi ile kaydında yer alan yüksek meblağlı ipotek ile beraber diğer davalıya devrettiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarruf işleminin iptali talep ve dava edilmiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu gayrımenkulün 967.500,00 TL bedel ile satın alındığını, 630.000,00 TL"sinin diğer davalının ...’taki hesabına yatırılıp ipoteğin kaldırıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş hüküm süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Mahkemece dava konusu Samsun ili, İlkadım İlçesi, 19 Mayıs Mahallesi, 237 ada, 6 parselde A Blok 12 nolu bağımsız bölümün satış tarihindeki rayiç değerini 982.380,00 TL olmasına rağmen tapuda 45.000 TL bedel ile devredildiğinin anlaşılmasına göre davanın kabulüne karar vermiş, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’de söz konusu gerekçe kabul edilerek ve gayrımenkul kaydında bulunan dava dışı ... TAŞ lehine kurulan 1.275.000,00 TL bedelli ipotek ile birlikte tapudaki satış değeri ile rayiç bedeli arasında fahiş fark bulunmasına göre davalı ... vekilinin
    istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Somut olayda, davacının davalı borçlu ... Elektronik’ten 30.07.2013 keşide tarihli çek sebebi ile alacaklı olduğu, davalı borçlu aleyhine Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/64800 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, icra dosyasından haczi kabil mal bulunamadığına dair alınan 27.11.2012 tarihli haciz tutanağının geçici aciz vesikası hükmünde olduğu anlaşılmıştır.
    Davacı vekili tarafından dava konusu gayrımenkulün tapuda gösterilen değeri ile gerçek değeri arasında mislini aşan fark bulunduğu gerekçesi ile davalılar arasındaki tasarrufun iptale tabi olduğu beyan edilmiştir.
    Dosya içerisinde yer alan tapu resmi senetlerine göre dava konusu gayrımenkulün davalı ... tarafından 16.02.2013 gününde kaydında yer alan ...’ın 1.275.000,00 TL bedelli ipoteği ile beraber 45.000,00 TL bedel ile satın aldığı anlaşılmaktadır. Dava dışı ipotek alacaklısı ...’ın yazısında 630.000,00 TL"nin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılacağının bildirildiği, davalı ...’ın dosyaya ibraz ettiği banka dekontunda davalı borçlunun ...’taki hesabına 630.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece, davalı ...’ın davalı borçlunun ... hesabına yaptığı havale kabul edilmiş, ancak dava konusu gayrımenkulün kaydında ipotek kaydı bulunsa da, gayrımenkulün gerçek değeri ile tapuda gösterilen değeri arasında misli aşan fark olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemece dava konusu gayrımenkul kaydındaki ipoteğin kim tarafından ne zaman kaldırıldığı, davalı ... tarafından davalı borçlunun ...’taki hesabına gönderdiği 630.000,00 TL bedelli EFT neticesinde ipoteğin kaldırılıp kaldırılmadığı, davalılar arasında gayrımenkul alım satımı haricinde başkaca bir ticari ilişki olup olmadığı araştırılmaksızın, ve davalı ...’ın davalı borçlunun hesabına gönderdiği 630.000,00 TL bedelin dava konusu gayrımenkulün kaydında yer alan ipotek borcunun ödenmesi için gönderildiğinin anlaşılması halinde dava konusu gayrımenkulün gerçek değeri ile ipoteğin kaldırılması için ödenen satış bedeline eklendiğinde gayrımenkulün gerçek değeri ile ilgili
    misli aşana fark olup olmadığının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, aynı kanunun 373/5 md. uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara