Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/219 Esas 2020/2427 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/219 Esas 2020/2427 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/219
Karar No : 2020/2427
Karar Tarihi : 02/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/219 Esas 2020/2427 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/219 E.  ,  2020/2427 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; murisin yolcusu olduğu, davalıya zorunlu tarfik sigortalı aracın 07/09/2011 tarihinde tek taraflı yaptığı trafik kazası sonucu murisin vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin eşi ve evlatları olduğunu, davalının yaptığı ödemenin yetersiz olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle taleplerini davacı eş Hatice için 27.059,25 TL destek zararı, 400,00 TL cenaze gideri, davacı ... için 2.975,25 TL, davacı ... için 1.007,78 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davasının kabulüne, davacı eş ... için 27.059,25 TL, davacı ... için 2.975,25 TL, davacı ... için 1.007,78 TL ve 400,00 TL cenaze giderinin temerrüt tarihi olan 21/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, davacıların murislerinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı BK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    1086 sayılı HUMK"nın 388 ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK"nın karşılık 297/1-2. maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
    Somut olayda beş davacı olup dava dilekçesinde toplam 20.000,00 TL maddi tazminat talep edilmiş, ıslah dilekçesiyle talepler davacı eş Hatice için 27.059,25 TL destek zararı, 400,00 TL cenaze gideri, davacı ... için 2.975,25 TL, davacı ... için 1.007,78 TL’ye yükseltmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği belirtilerek ıslah dilekçesi doğrultusunda karar verilmiştir. Mahkemece diğer davacılar ... ve ... yönünden olumlu olumsuz karar verilmemesi doğru değildir. Yine dava dilekçesinde açıkça talep edilmeyen cenaze giderinin sonradan ıslah yoluyla talep edilmesi mümkün olmadığı halde, mahkemece cenaze giderine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Ayrıca dava dilekçesinde ihtiyari dava arkadaşı olan davacılardan hangisi için ne kadar destek tazminatı talep edildiği de açık değildir. Bu durumda mahkemece HMK"nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda dava dilekçesinde hangi davacı için ne kadar tazminat istemi olduğunun ayrı ayrı açıklattırılması, sonucuna göre her bir davacı yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması, cenaze gideri talebinin reddedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara