Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4832 Esas 2020/1743 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4832 Esas 2020/1743 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/4832
Karar No : 2020/1743
Karar Tarihi : 19/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4832 Esas 2020/1743 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4832 E.  ,  2020/1743 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 26.04.2013 tarihinde... plakalı aracın müvekkillerin çocuğu ..."a çarparak ölümüne sebep verdiğini, aracın ... tarafından ... numaralı ... poliçesi ile sigortalı olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak çocuklarının desteğinden yoksun kalan davacı anne için 1.000,00 TL, baba için 1.000,00 TL, küçük çocuklar için ayrı ayrı 500,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve cenaze ve defin masraflarının davalı şirkete yaptıkları 26.07.2013 başvuru tarihinden ticari faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili; 03.07.2014 tarihinde taleplerini anne ... için 48.957,63 TL, baba Nurettin için 13.917,98 TL, cenaze giderleri için 4.740,00 TL olmak üzere toplam 67.615,00 TL için davasını ıslah etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporu ile Dairemizin 2014/22607 Esas-2016/6754 Karar sayılı bozma ilamına göre; Davanın kabulü ile davacı anne için 82.123,65 TL, davacı baba için 19.393,16 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.487,50 TL cenaze ve defin giderinin temerrüt tarihi olan 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacı ... ve ... için açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    1-Mahkeme tarafından, davaya konu trafik kazasını yapan davalının sigortaladığı araç sürücüsü ile davacıların desteği yayanın kusur oranlarının belirlenmesi konusunda herhangi bir araştırma yapılıp rapor alınmadan, ceza mahkemesince ... Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 25.07.2013 tarihli bilirkişi raporu ile dosyadaki 15/05/2014 tarihli aktüer bilirkişi heyetinden alınan farazi kusur oranlarının benimsendiği ve bu kusur oranlarına göre davacıların talep edebileceği tazminat miktarının belirlendiği görülmektedir.
    Açıklanan nedenlerle mahkemece, kusur konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden kusur raporu alınarak sonucuna göre davalının kazanılmış haklarına da riayet edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken kusur raporu alınmadan, ceza mahkemesince alınan kusur raporu ve aktüer bilirkişilerin belirlediği kusur oranı ile yetinilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK"nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda davacılar vekili tarafından 03.07.2014 tarihinde taleplerini anne ... için 48.957,63 TL, baba Nurettin için 13.917,98 TL, cenaze giderleri için 4.740,00 TL olmak üzere toplam 67.615,00 TL için ıslah etmiştir. Mahkemece talep aşılarak davacı anne için 82.123,65 TL, davacı baba için 19.393,16 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi doğru değildir.
    Açıklanan nedenlerle 1086 sayılı HUMK"nın 74. maddesi (6100 sayılı HMK m. 26) gereğince, talepten fazlasına karar verilmesi isabetli görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Bozma öncesi verilen kararda davalı ... yönünden yasal faizle temerrüt tarihi olarak kaza tarihi olan 26.07.2013 tarihi kabul edilmişken, kararda 05.07.2013 tarihi esas alınmış ve davalı yanca bu husus temyiz nedeni yapılmış olmakla faiz başlangıç tarihi ve faiz türü yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak doğmuş olduğu gözetilerek bu doğrultuda hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde davalı yönünden 05.07.2013 tarihinden itibaren faize hükmedilerek faiz türü ve başlangıcı konusunda aleyhe bozma yasağına aykırı olarak yazılı şekilde kurulması doğru görülmemiştir.
    4-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
    Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf, davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarının tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu bağlamda; mahkemece, ... Belediyesince bildirilen ve ücrete tabi olarak verilen tabut-kefen hizmet bedelleri üzerinden cenaze giderine hükmedilmesi gerekirken, zorunlu olmayan cenaze merasimi giderlerine yönelik istemin kabulüyle, bu taleplerin de içinde bulunduğu 1.487,50 TL cenaze giderine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    5-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara