Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3578 Esas 2020/894 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3578 Esas 2020/894 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3578
Karar No : 2020/894
Karar Tarihi : 06/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3578 Esas 2020/894 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3578 E.  ,  2020/894 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne ilişkin kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra,dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 04/05/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili ..."nin imam nikahlı eşi ve diğer müvekkillerinin babası Utkun Bulut"un olayda tam kusurlu olan ... sevk ve idaresindeki sigorta poliçesi bulunmayan aracın karıştığı kazada vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL tazminatın davalıya çektikleri ihtarnamenin tebliğinden itibaren 8 iş gününden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasının ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulü ile davacı ... için 164.926,49 TL, ... için 24.341,30 TL, ... için 23.584,21 TL olmak üzere toplam 212.852 TL"nin temerrüt tarihi olan 12/09/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava davacılar murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
    Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Dosya kapsamından müteveffanın SGK kayıtlarına göre en son pirime esas kazancının 978,60 TL olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda dosyada mevcut müteveffaya ait Sigortalı Hizmet Dökümü cetvelinde, müteveffanın 10.05.2013 tarihine kadar SSK"lı olarak çalıştığı, dava dilekçesinde müteveffanın gelirinin asgari ücret olarak kabul edilerek hesabın buna göre yapılması beyan ve kabul edildiğinden taleple bağlı kalınarak, kök raporda müteveffanın kazançları yasal asgari ücrete göre tesbit edilerek davacı hak sahiplerinin destekten yoksunluk sebebiyle maddi zararları hesaplanmıştır. Davacı vekili tarafından dosyaya mübrez 24.05.2015 ve 08.06.2015 tarihli dilekçelerde belirtilen 06.02.2014 havale tarihli belgede, müteveffanın Et Bankası Gıda İşn. Turizm Hyv.Dam.Tük. Malsan ve Tic. Ltd.Şti."de her türlü finans işlerinden sorumlu olduğu, aynı zamanda şirket muhasebeciliğini de yapmakta olduğu belirtilerek emsal ücret araştırması yapılmasını talep etmiş ve kök raporda asgari ücrete göre yapılan hesaba itiraz etmiştir. Dosyada mevcut Et Bankası Gıda İşn. Turizm Hyv. Dam. Tük. Malsan ve Tic. Ltd. Şti. tarafından tanzimli belgede, müteveffa Utkun Bulut"a anılan şirket adına ihaleye girme ve istihkak alım yetkisi, işyeri idare yetkisi,resmi dairelerde şirket adına tüm işlemleri yapma yetkisi, araç satın alma, araç satış yetkisi, banka işlemleri yapma genel yetkisinin verildiği, şirket tarafından desteğin aylık 9.500,00 TL gelir elde ettiğinin bildirildiği görülmüştür. Elazığ Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasına müzekkere yazılarak emsal ücret araştırması cihetine gidilmiş ve anılan Meslek Odasının 13.10.2015 tarihli cevap yazısında şirket muhasebeciliğini yapan müteveffa emsallerinin net aylık maaşının (3.250,00TL-4.000,00TL) arasında olduğu bildirilmiş, emsal ücretlerin 2015 yılına ait emsal ücret olduğu kabul edilerek, bildirilen iki değişik emsal ücretin net aylık ortalaması olan (3.250,00 TL. + 4.000,00 / 2 = 3.625,00 TL) net ortalama aylık ücret 2015 yılı itibariyle hesaba esas alınmış, asgari ücretin (3.625,00 TL / 884,69 TL, = 4.097) katı olduğu kabul edilerek yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır.
    Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Böyle bir davada gerçek zararın belirlenmesi için, desteğin gelirinin daha net ve ispata yarar somut delilerle ortaya konulması gerekmektedir. Müteveffa Utkun Bulut"un öncelikle sosyal ve ekonomik durumu ile eğitim durumunun araştırılması, çalıştığı şirketten aldığı ücrete ilişkin detaylı araştırma yapılarak, gerekirse şirket defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle, çalıştığı şirkette yaptığı işin mahiyetinin ve süresinin tam olarak belirlenmesi, müteveffanın aldığı ücrete ilişkin maaş bordrosu da dosyaya getirtilerek değerlendirilip gerçek gelirinin tespit edilmesi, yaptığı işte edindiği tecrübe gözönüne alınarak alabileceği ücretin meslek odasından tekrar sorularak belirlenmesi, bu iddiaların ispatlanamaması halinde ise asgari ücretin neti tutarında gelir sağladığının kabulü ile bu miktar üzerinden destek zararının hesaplanması gereklidir. Bu bakımdan desteğin elde ettiği gelirin belirlenmesi ile uzman aktüer bilirkişiden yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara