17. Hukuk Dairesi 2019/6031 E. , 2021/2370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ..."nın müvekkili bankanın ... Şubesi"ne olan borçları nedeniyle hakkında Ankara 23. İcra Müdürlüğü"nün 2013/13211 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ..."ya ait mal bulunmadığını ve geçici aciz vesikasının alındığını, davalı ..."nın Ankara Keçiören Bademlik Mahallesi 31337 ada 2 parselde bulunan 16 numaralı bağımsız bölümü 16.07.2013 tarihinde kızı diğer davalı ..."a 15.000,00 TL bedel göstererek devir yaptığını, davalı ..."un da taşınmazı dava dışı 4. kişiye devir ettiğini, davanın taşınmazın değerine taalluk eden miktarın İİK.nun 283/2 maddesi gereğince tahsili bakımından açıldığını belirterek dava konusu bağımsız bölümün davalı ... tarafından kızı ..."a satılmasına ilişkin 16.07.2013 tarihli satış işleminin iptali ile, ..."un elinden çıkardığı taşınmazın değeri 130.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..."tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davacının tasarrufun iptali ile birlikte nakden tazmin talep edemeyeceğini, nakden tazmin veya tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığını, satış işleminin gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; bozmadan önce verilen 11/02/2016 tarih ve 2014/283-2016/58 sayılı karara karşı davalı ... tarafından temyiz talebinde bulunulmuş, temyiz talebinin değerlendirilmesinde; ilgili kararın 28/03/2016 tarihinde davalı ... vekili Av. ... adresinde işyerinde daimi çalışana şeklinde tebliğ edildiği, buna ilişkin olarak herhangi bir temyiz veya eski hale getirme dilekçesinin olmadığı görülmekle davalı tarafından bizzat yapılan temyiz başvurusunun süresinden sonra yapıldığı anlaşıldığından temyiz başvurusunun reddine dair verilen 19/11/2018 tarihli ek karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz üzerine dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderilmediğinden temyiz incelemesi yapılamamış ve Mahkemece yargılamaya devam edilerek Dairemizin 05/11/2018 tarih ve 2016/6404 Esas, 2018/10082 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile; 23. İcra müdürlüğünün 2013/13211 sayılı takip dosyasında asıl alacak ve ferilerini geçmemek kaydı ile 130.000,00 TL"nin (yüz otuz bin) davalı ..."tan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, öncelikle davalı ...’un mahkemenin 19/11/2018 tarihli temyiz başvurusunun değerlendirilmesine dair ek kararına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 19/11/2018 tarihli ek kararın onanmasına ve buna bağlı olarak mahkemece bozmadan önce verilen karar davalı ... yönünden kesinleşmiş olduğundan bozmadan sonra esasa yönelik verilen karara karşı temyiz isteminin de reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulü ile 23. İcra Müdürlüğünün 2013/13211 sayılı takip dosyasında asıl alacak ve ferilerini geçmemek kaydı ile 130.000,00 TL"nin (yüz otuz bin) davalı ..."tan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Mahkemece bozma kararına uyulmakla kararda açıklanan biçimde araştırma ve inceleme
yapılması, yine kararda benimsenen hukuki esaslar uyarınca karar verilmesi konusunda usuli kazanılmış hak doğar. Dairenin 05/11/2018 tarihli bozma kararında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere davalı ...’un tazminat ile sorumlu tutulması gerekirken ve takip dosyasında ferilerinin işlemeye devam ediyor olmasına göre faize hükmedilmeksizin takip konusu alacak ve ferilerini geçmemek üzere davalı ...’un tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi gerekirken tekrar faize hükmedilmesi ve takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı tutulmaması doğru değil bozma nedeni ise de temyiz eden sıfatına göre bu durumun bozma sebebi yapılmadığı belirtilmiş olup, davacı yararına hükmedilen faiz davacı lehine usuli kazanılmış hak doğurmuştur. Bozmadan sonra mahkemece yapılan inceleme sonunda hükmedilen faiz kaldırılmışsa da, davacı alacaklının usuli kazanılmış hakkının ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Öte yandan; bozma ilamında İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında, borçlu ve borçlu ile muamelede bulunan üçüncü kişinin zorunlu hasım olup mecburi dava arkadaşı olduğu hususuna değinilmiş olup, davalıların yargılama giderlerinden birlikte sorumlu tutulmaları gerekir.
Ne varki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nın 370/2. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’un temyiz itirazlarının reddi ile mahkemenin 19/11/2018 tarihli temyiz başvurusunun değerlendirilmesine dair ek kararının ONANMASINA ve bozmadan sonra esasa yönelik verilen karara karşı temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1.bendindeki “130.000,00 TL’nin” ibaresinden sonra gelmek üzere “21/05/2014 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte” ibaresinin eklenmesine, hükmün 2.bendindeki “6.660,20 TL harcın davalı ..."tan alınarak” ibaresinin çıkartılarak yerine “6.660,20 TL harcın davalılardan alınarak” ibaresinin yazılmasına, hükmün 3.bendindeki “13.150,00 TL vekalet ücretinin davalı ..."tan alınarak” ibaresinin çıkartılarak yerine “13.150,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak” ibaresinin yazılmasına ve hükmün 4.bendindeki “3.627,30 TL
yargılama giderinin davalı ..."tan alınarak” ibaresinin çıkartılarak yerine “3.627,30 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.160,80 TL fazla alınan harcın temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 08/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.