Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2935 Esas 2021/747 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2935 Esas 2021/747 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/2935
Karar No : 2021/747
Karar Tarihi : 04/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2935 Esas 2021/747 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/2935 E.  ,  2021/747 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkillerinin murisinin davalı ... Bankasından tüketici kredi kullandığını, bu kredinin temini için davalı sigorta şirketi tarafından hayat sigortası yapıldığını, murisin vefat ettiğini, zararın sigorta teminat kapsamında olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 42.750,00-TL sigorta alacağının 22/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi (avans) ile davalılardan müşterek ve müteselsil tahsiline, bu talebin yerinde görülmediği takdirde kredi borcundan dolayı davacıların borçlu olmadığının tespiti ile yersiz ödenen 4.890,00-TL nin iadesini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;1-Davacıların davalılar Halk Bankası ve Halk Hayat Emeklilik A.Ş. Aleyhine sigorta alacağının tahsili yönünde açmış oldukları davada; Davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yönünden reddine, Davalı ... Hayat ve Emeklilik A.Ş. hakkındaki davanına aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacıların davalı ... Bankasına karşı kredi borcunun tahsiline ilişkin olarak açtıkları davada;Davalı bankanın % 50 mütefarrik kusuru nedeniyle davanın kısmen kabulüne, davacıların kredi borcu nedeniyle davalı bankaya 21.375,00-TL borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların istirdat ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, hayat sigortası poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar murisi Hasan Yakın ile davalı sigorta şirketi arasında 27.06.2011 tarihli 10 yıllık hayat sigorta poliçesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 22.10.2013 tarihinde sigortalı vefat etmiştir.
    Davalı sigorta şirkeri, davacıların murisinin poliçe tanziminden önce mevcut olan kalp hastalığını bildirmeyip sözleşmenin kurulması sırasında beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu aykırılık nedeniyle de zararın teminat dışı kaldığı savunmasında bulunmuştur.
    Poliçenin tanzim edildiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 1290. maddesine göre, sigorta ettiren sigortacıya doğru bilgi vermekle yükümlüdür. Hayat Sigortası Genel Şartları C-2 sözleşmenin yapılması sırasındaki beyan yükümlülüğü başlığı altında yer alan 2.2 maddesinde de doğru bilgi verme yükümlülüğü açıklanmış ve yükümlülüğe aykırı davranışın müeyyideleri belirlenmiştir.
    TTK"nın md.1290 ile Hayat Sigortası Genel Şartları"nın C-2.2. maddesi düzenlemesine göre, sigortalı, sözleşmenin yapılması sırasında kendisinin bildiği ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.
    Yargılama sırasında alınan 24/08/2015 tarihli doktor bilirkişisi raporunda "hastaya ani ölüm nedeniyle yapılan otopsi sonucunda, sol kroner aterde tama yakın daralma, sirkümflex aterde stent,sağ kroner arterde hafif daralma tespit edilmiş olup ölüm sebebinin kroner arter hastalığına bağlı olduğu saptandığı, hastanın SGK tarafından gönderilen tıbbi belgeleri incelemesinde ise 13.05.2010-13.05.2011 tarihleri arasında da kroner hastalığı tanımlı ilaç kullanım raporu düzenlendiği, 27.06.2011 tarihinden öncede kroner arter hastalığının olduğu bu nedenle hastanın beyan yükümlülüğünü yerine getirmediği" bildirilmiştir.
    Mahkemece 24/08/2015 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak, davacın 1.talebi bakımından; davalı sigorta şirketine karsı tazmin taleplerini davalı banka tarafından 42.750,00 TL sından fazla bir alacak var ise tamamı, yok ise alacaklı olduğu kadar kısmı için, öncelikle lehine rehin verilmiş/dain mürtein olan HALK BANK AS tarafından muvafakat verilmesi halinde ileri sürülebileceği açık olduğundan, davacıların davalılar ... Bankası ve ... Hayat Emeklilik A.Ş. Aleyhine sigorta alacağının tahsili yönünde açmış oldukları davada; davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yönünden reddine, davalı ... ... ve Emeklilik A.Ş. hakkındaki davanına aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği,ikinci talebi bakımından ise;bankacı/sigorta acentasının Hayat sigortasının yapılması sırasında bilgilendirme formunu ve sağlık formunu imzalatmış ise de; dosyada mevcut tüm evraklardan anlaşılarak benzer olanları mukayese edildiği üzere, Tüketici Kredisi veren Bankanın Tüketici Sözleşmesi ile hayat sigortası yapmayı şart koştuğu, bankanın aynı zamanda sigorta acentesi olduğu, müşterisine kredi kullandırtırken, standart bir işlem gibi hayat sigortası yaptığı, kredi kullanan konumundaki sigortalının kredi kullanmak amacıyla bu sigorta sözleşmesini yaptığı, sigortalıya sözleşmenin kurulma aşamasında sigortacılık ilkelerine göre uygun olacak şekilde hayat sigortası yapılması sırasındaki bu beyanların ya da bunun sonuçlarının açıkça bilgilendirildiği ve sözleşme koşulların müzakere edilip edilmediği dolayısıyla sigortalının geçmiş hastalıkları üzerinde yeterince durulduğunu söyleyebilmek mümkün olmadığı, öyle ki, kredi sözleşmesi ve sigorta sözleşmesi gibi "tip" sözleşmelerin uygulanmasında, bankanın, sigortalı/kredi müşterisinin zayıf konumda olduğu sırada ve özellikle kredi sözleşmesi dışındaki sigorta akdinin kurulması hakkında sadece belge imzalatarak, özellikle hastalık ile ilgili olarak doğru beyanda bulunmamasının sonuçları hakkında yeterince bilgilendirme ve aydınlattığını söyleyebilmek de mümkün olmadığı, bu halde dain-mürtein bankanın da bu manada % 50 oranında sigortalı ile birlikte mütefarik kusurunun bulunduğuna kanaat edilmiş kredi müşterisinin 3.yıl vefatı halinde sigorta vefat tazminatı 42.750,00 TL sı olmakla bankanın % 50 mütefarik kusuruna isabet eden kısmı 42.750/2 = 21,375,00.-TL si yönünden davacıların ... Bankası AŞ ye karşı kredi borcunun tahsiline ilişkin borçlu olmadıklarının tespiti ile davacıların istirdat ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Krediye bağlı hayat sigortası, davalı sigorta şirketi ile davacıların murisi arasında yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporundan da ölüm nedeni ile önceki hastalıkları arasında illiyet bağı olduğu ve beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşıldığından davalı bankanında bu yönde bir sorumluluğu olmayacağı, kaldı ki hükmedilen miktar sigorta teminat limiti olup davalı bankanın teminattan sorumluluğu sözkonusu olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı olarak ikinci talep bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre; Davalı ... taraf olduğu için muvafakat verilmesi aranmayacağı, bu nedenle pasif husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Bankasına geri verilmesine, 6502 Sayılı Tüketici"nin Korunması Hakkında Kanun"un 73/2.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 04/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara