Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3732 Esas 2021/553 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3732 Esas 2021/553 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3732
Karar No : 2021/553
Karar Tarihi : 02/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3732 Esas 2021/553 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3732 E.  ,  2021/553 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu ... leyhine takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun alacaklarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazlarını davalılar ...’e devrettiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline talep etmişlerdir.
    Mahkemenin, davanın... yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne ilişkin kararı, Dairemizin 01.12.2015 tarih 2014/5129 Esas 2015/13065 Karar sayılı ilamı ile davalı ..."un 2005 yılından beri davalı şirketin ortağı olduğu, 14.10.2008 tarihinden itibaren anılan şirkette yönetim kurulu üyesi olarak görev aldığı, VUK"nun 10.ve 6183 sayılı Yasanın 35 maddesi gereğince 1996 yılından 2009 yılı Şubat ayına kadar olan borç için hakkında düzenlenen 26.11.2009 tarihli ödeme emirlerini 03.12.2009 tarihinde kendisine tebliğ edildiği hakkındaki takibin kesinleştiği, ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu şirket hakkındaki takibin semeresiz kaldığı, amme alacağının şirketten tahsil imkanı bulunmadığının anlaşıldığı, dava konusu İstinye Mahallesi 391 ada 6 parselin takip konusu borçtan sonra 09.12.2005 tarihinde borçlu tarafından davalı ..."a satıldığı, davanın süresinde açıldığı alacağın gerçek olduğu dolayısıyla dava önkoşullarının somut olayda gerçekleştiği anlaşıldığından, Mahkemece dava konusu 9.12.2005 tarihli tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK"nun 27, 28, 29,30 ve 31 maddeler gereğince iptale tabi olup olup olmadığı iptale tabi olduğunun belirlenmesi halinde davalı ..."in 31. madde gereğince sorumluluğu da göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, davalı ... yönünden ise, dava konusu ...75 ada 38 parsel 6 nolu bağımsız bölümün 26.12.2008 tarihli tasarrufun bedel farkı nedeniyle iptaline karar verildiği ancak dava konusu taşınmazın üzerindeki ipotekle birlikte tapudaki satış bedeli toplamı 193.600 TL olduğu, bilirkişi tarafından belirlenen 307.857 TL rayiç bedelle arasında misli fark bulunmadığı, ayrıca davalı ..."un borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun da davacı tarafından ispatlanamadığından anılan davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulü isabetli görülmediği, vekalet ücretinin maktu olması gerektğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra, Mahkemece, davalı ...’un 2005 yılından beri davalı şirketin ortağı olmasına rağmen 14.10.2008 tarihinden itibaren anılan şirkette yönetim kurulu üyesi olarak görev aldığı, satışın yapıldığı tarihte yönetim kurulu üyesi olmadığı, Anayasa Mahkemesinin 19/03/2015 tarih ve 2014/144 esas, 2015/29 karar sayılı kararı ile 6183 sayılı kanunun mükerrer 35 maddesinin 5 ve 6.fıkralarının iptaline karar verildiği, iptal kararı doğrultusunda davalı ..."un 14.10/2008 tarihinde davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu dikkate alınarak bu tarihten önceki borçlardan sorumlu olamayacağı, dava konusu taşınmazın davalı ..."a 09/12/2005 tarihinde satıldığı, yapılan satışın alacaklılardan mal kaçırma kastı ile yapıldığının ispatlanamadığı, ayrıca ..."un borçlunun durumu ile amacını bilebilecek kişilerden olduğu da davacı tarafından ispatlanamadığından, bu parsel yönünden davalılar ... ile ... ile ilgili davanın reddine ve eski kararda direnilmesine, davalı ...’le ilgili davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ... yönünden verilen Direnme kararının usul ve yasaya uygun bulunmasına, davalı ... yönünden verilen kararın ise bozmaya uygun olarak karar verilmiş bulunmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 02/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara